FSM Yazma Eserler Merkezi, "İstanbul'un Kenarında Osmanlı'nın Merkezinde Bir Kütüphane: Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesinin Kuruluşu, Dönemi için Anlamı ve İçeriğinin Analizi" başlıklı bir panel düzenledi.
TÜBİTAK 1002- Hızlı Destek Programı kapsamında desteklenen “İstanbul’un Kenarında Osmanlı’nın Merkezinde Bir Kütüphane: Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesinin Kuruluşu, Dönemi İçin Anlamı ve İçeriğinin Analizi” adlı projenin çıktıları Ayasofya Yerleşkesinde düzenlenen panelde katılımcılarla paylaşıldı. Moderatörlüğünü Sami Arslan’ın yaptığı panelin ilk konuşmacısı Universität Bonn ve Marmara Üniversitesi’nden Berat Açıl’dı. Açıl, “Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesine Vakfedilen Kitaplar” başlıklı sunumunda Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesi’nin kitap kültürü ve kütüphane tarihi açısından oldukça önemli bir yere sahip olduğunu söyledi. Açıl, çalışmaya başlama sürecini ise şu sözlerle ifade etti: “Bu kütüphaneden haberdar değildik ve bugüne kadar da bu cami hakkında herhangi bir çalışma yapılmamıştı. Biz camiden Ruhi Güler sayesinde haberdar olduk. Cami hakkında ismi de dahil pek çok şeyden habersizdik. Arşiv belgelerini incelerken caminin Söğüt Camii-i Kebir olarak anıldığını tespit ettik.”
Kütüphanedeki Kitap Sayısı
Kitapların bir araya geldiğinde kendi dönemlerini anlatan önemli araçlardan biri olduğunu vurgulayan Açıl, kütüphaneye 693 adet kitabın asaleten, 136 adet kitabın vesayeten, 3 adet kitabın da vekaleten vakfedildiği sonucuna ulaştıklarını söyledi. Kitapların tamamına henüz ulaşamadıklarını dile getiren Açıl, kütüphaneye en fazla kitap vakfeden kişinin ise Zevce Hace Hatun olduğunu sözlerine ekledi.
Kaynaklar…
Berat Açıl, proje sonucunda yeni bilgilere ulaşmanın sevincini yaşadıklarını söyleyerek konuşmasını noktalarken sözü İsa Uğurlu’ya bıraktı. Uğurlu, “Arşiv Belgeleri Işığında Söğüt Çelebi Mehmed Camii Kütüphanesi Banisi Hacı Ali Efendi” başlıklı sunumunda Dükkânlar Vakfı Vakfiyesi, Kütüphane Vakfiyesi, Meclis-i Vâlâ Teftiş Raporu, Söğüt Akârât-ı Mevkûfe Defteri, Söğüt Vakıf Muhasebe Defteri ve resmi yazışmalardan bahsederek çalışmalarına bu yapıtların kaynaklık ettiğini söyledi. Etkinliğin son konuşmacısı olan Nimet İpek ise “1860’ta Bir Taşra Kütüphanesinin Kuruluşunu Arşiv Belgeleri Üzerinden Takip Edebilmek” başlıklı sunumunda vakfın kuruluş aşamaları ve dilekçelerin dolaşımı hakkında bilgilendirme yaptı.